

Bu yüzden 1950'lerin başında bölgedeki güvenliği ve asayişi sağlayabilmek için bir sınır karakolu inşa edilmesi fikri ortaya çıktı.

Ayrıca bölgedeki zorlu iklim koşullarına karşı önlem olarak, askeri personelin ihtiyaç duyacağı tüm unsurlar da binanın içerisine yerleştirildi. 1957 yılında, inşaat tamamlandığında askeri üsteki merkez binada, aynı anda 500'den fazla asker barınabiliyordu.
1960 yılına gelindiğinde ABD ordusu, Alaska'daki askeri karakollarını Sibirya kıyılarına daha yakın bir bölgeye taşımaya karar verdi. Böylece daha önce inşa edilen kompleks yavaş yavaş önemini kaybetmeye başladı ve ABD ordusu binayı terk etti.

Yaklaşık 10 yıl önce ABD ordusu tarafından inşa edilen bina, korkunç depremden en ufak bir hasar bile almamıştı. Çünkü bu bina askeri karakol kompleksinin parçası olan bina füzelere, bombalar ve her türlü Sovyet saldırısına karşı dayanıklı olacak şekilde yapılmıştı.

Böylece bir zamanlar askeri sınır karakolunun parçası olarak inşa edilen bina, bütün bir kasaba halkına ev sahipliği yapmaya başladı ve adeta müstakil bir şehir haline geldi. Binaya yerleşen bölge halkı, yapıya Begich Towers ismini verdi.

Örnek verecek olursak binadaki çocukların okula gitmek için yalnızca asansöre binmeleri ve giriş katında inmeleri yeterli oluyor.

Ayrıca Begich Towers'ın bulunduğu bölge dünya turuna çıkan yolcu gemilerinin konakladığı bir limanın yakınlarında yer alıyor.
Bu nedenle Whittier kasabası ve yakınlarına yılın çeşitli zamanlarında çok sayıda turist geliyor. Hatta binadaki bazı daireler turistlerin konaklaması için otel haline getirilmiş durumda. Bunun dışında bölge halkının büyük bölümü, balıkçılıkla uğraşarak geçiniyor.
Kategori
Yaşam