Din, ırk ve siyasi nedenlerden kaynaklanan, tarihte yer alan bazı davaları sizler için listeledik. Mahkemelerin adaletsizliği, uzun zaman geçmiş olsa dahi görüldüğü üzere unutulmamaktadır.
Tarihin tozlu sayfalarında yerini alan önemli davalar ve sonuçları: 👇
1. Dreyfus Davası
Yahudi anne ve babadan dünyaya gelen Fransız Topçu Subayı Alfred Dreyfus, Fransız gizli servisi tarafından el yazısının, gizli servisin çöp kutusunda bulunan mektuptaki el yazısına benzemesi yüzünden vatan hainliği ile suçlanmıştır.
Fransız basını durumu ırkçı bir olaya büründürdü ve Dreyfus'u suçlu ilan eden yazılar yayınladı. Dreyfus, mahkemede bu uydurma delile itiraz etse de kimseyi söylediklerine inandıramadı. Kapalı kapılar arkasında hızlıca sonuçlanan davada müebbet hapis cezası ile Şeytan Adası'na gönderildi.
Bu olay Emile Zola'nın ''İtham Ediyorum'' adlı kitabında da ele alınmıştır. Kitaptan özetle bu olayda da olduğu gibi, gerçeğin zaman fark etmeksizin ortaya çıkmak gibi bir huyu olduğu anlaşılacaktır.
2. Sokrates Savunması
Ünlü Filozof Sokrates'e dinsiz, gençlerin ahlakını bozuyor, Atina'nın inandığı tanrılara inanmıyor ve onları yok sayıyor suçlamaları yöneltildi. Yöneltilen bu suçlara karşı istenen ceza ise ölümdü. Sokrates, hakkındaki bu suçlamaları reddetmemiş ve düşüncelerinden mahkeme karşısında da asla vazgeçmemiştir.
Sokrates savunmasında konu hakkında hiçbir şey bilmiyor gibi davranarak karşısındaki kişilere sorular yöneltiyor, bu şekilde aydınlanmalarını sağlamaya çalışıyordu.
Ancak bu yanlışlığı ispat çabaları toplumun değer yargılarına ters düşmüştü. Sonuç olarak ise bu savunması onu ölümden kurtaramadı. Baldıran zehri içerek ölümü kesinleşti.
3. Rosenbergler Davası
Komünist partisi üyesi olan bu çift, ABD'de komünist etkilerin şiddetle hüküm sürdüğü dönemde Ruslara casusluk yaptıkları iddiasıyla tutuklandılar.
Mahkeme tarafından toplanan delillerde çiftin casusluk yaptıklarına dair delil bulunamadı. Hakim tarafından kullanılan tek delil ise askerliğini atom bombası üretilen bir tesiste yapan David Greenglass adlı bir kişinin Bay Rosenberg'e vermiş olduğu küçük bir krokiydi.
Mahkeme, yaklaşık sekiz ay sonra çifti ölüm cezasına çarptırdı. Ancak somut deliller olmadan böyle bir cezanın verilmesi büyük bir tepkiye neden oldu.
Bu tepkilerden sonra hakim, Sovyet ajanı olduklarını kabul etmeleri halinde idam cezası yerine 30 yıl hapis cezası verilmesi teklifinde bulundu. Bu teklifi kabul etmeyen çift, elektrikli sandalyeye bağlanarak öldürüldü.
4. Yassıada Yargılamaları
Yassıada yargılamaları, 1960 darbesinden sonra iktidar partisi olan Demokrat Parti'nin, yönetimden uzaklaştırılarak yargılanmalarını konu ediyor. Yargılamalar Demokrasi ve Özgürlük Adası (eski adıyla Yassıada)'nda yapıldığı için bu isimle anılırlar. Türkiye'deki önemli davalardan sadece biridir.
Dönemin Cumhurbaşkanı, Başbakanı ve daha birçok isim anayasayı ihlal ve daha birçok suçtan dolayı yargılandı. 15 sanık idam cezasına 300'den fazla sanık müebbet hapis ve ağır hapis cezasına çarptırıldı.
Milli Birlik Komitesi Adnan Menderes, Fatin Rüştü Zorlu, Hasan Polatkan isimlerinin idam cezasını onadı ve idamları gerçekleşti. Bu yargılamalara yönelik eleştiri ve tepkiler günümüzde de devam etmektedir. Ülke tarihinde önemli davaların başında gelir.
5. Nüremberg Duruşması
II. Dünya Savaşı'ndan sonra müttefik devlet olan ABD, Sovyetler Birliği, Büyük Britanya ve Fransa, savaş suçlusu olarak yüksek rütbeli Alman yetkililerinin yargılanmasına karar verdi. Seçilen 24 sanıktan 21'i (Adolf Hitler ve diğer iki kişi savaştan önce intihar etti) mahkeme önüne çıkarıldı.
Bir yıl süren davada mahkeme tarafından sanıklara soykırım, barışa karşı suç (ilk kez bu mahkemede bu suç deyimi kullanıldı) gibi birçok suç yöneltildi. Mahkeme 12 sanığın ölümüne karar verdi.
Dünyadaki önemli davalar arasında olan ve aynı zamanda beyaz perdeye de konu olan bu davayı daha detaylıca öğrenmek için 1961 yapımı ''Nüremberg Duruşması'' filmini izleyebilirsiniz.
6. Bozkurt-Lotus Davası
2 Ağustos 1926 yılında Ege Denizin'de Bozkurt adlı Türk vapuru ile Lotus adlı Fransız posta vapurunun çarpışması sonucu sekiz Türk vatandaşı yaşamını yitirmişti.
Fransa, mağdur ailelerin yaptığı şikayet üzerine kovuşturmanın Türkiye'de yapılmasına karşı çıkıyordu. Anlaşmazlığın çözümü için Lahey Adalet Divanı'na başvuruldu. Fransa, suçun açık denizlerde işlenmiş olduğundan dolayı Türkiye'nin yetkisinin olmadığını savundu.
Mahkeme ise bu kuralın kesin bir kural olmadığını savunup, olayın etkisinin de Türk gemisinde yaşanmış olduğunu göz önünde bulundurarak Türkiye'nin davayla ilgilenme hakkının bulunduğuna hükmetti.
Türkiye'nin kuruluşunun ilk yıllarında hukuk alanında önemli başarı elde etmesi, Dünya'da yer alan önemli davalar arasında yer almasına sebep oldu.
Kategori
Tarih